İngilizce pratik cümleler

 

Yabancı bir ülkede yaşarken bazen en basit cümleleri kullanmakta dahi zorlanabiliriz. Örneğin Portekiz’deki bir restoranda yemek siparişi verdiğinizi hayal edin!  Sipariş verirken genellikle yanlış cümleler kurmaktan ya da birilerinin bize gülmesinden endişe ederiz. Yabancı bir dilde ya da İngilizce konuşarak yemek siparişi vermek bazen çok korkutucu olabilir. Bu çok da anormal bir durum değil… Ancak bazı İngilizce pratik cümleler her şeyi bir anda kolaylaştırabilir.  İngilizce pratik cümleler sipariş ya da benzeri durumlarda kesinlikle size yardımcı olacaktır.

 

Bir restoranda yemek siparişi vermek ya da herhangi bir dükkândan bir şeyler almak istediğinizde konuşmaya karşınızdaki kişiyi selamlayarak başlayabilir ve şu kelimeleri kullanabilirsiniz:

 

-Hi (or) hi there

-Hello

-Good morning, afternoon or evening 

-How’s it going?

 

Böyle bir diyaloğun ardından diğer İngilizce pratik cümleler ile siparişinizi verebilirsiniz.

 

Can I get a medium tea, please?

-Can I order a medium tea, please?

-I’ll take a medium tea, please.

-I’ll have a medium tea, please.

-Hi, how’s it going? I’ll take a medium tea and a toasted whole wheat bagel with vegetable spread.

 

Garson ya da alışveriş yaptığınız dükkândaki kişiler size yardımcı olacaktır. Bununla birlikte garson ya da çalışan size birkaç soru sorabilir:

 

-Do you want anything else with that?

-Will that be all for you today?

 

Ya da;

 

Is that for here or to go?

diyebilir. Eğer sorulardan biri böyleyse, tercihinize göre aşağıdaki cevabı verebilirsiniz:

  • To go, please (or)
  • For here, thanks.

 

 

İngilizce pratik  cümleler arasında pek çok kalıp ifade de vardır. Birkaç örnek yazalım:

 

To do the cooking 

To do the housework

To do the shopping 

To do the washing up 

To do your hair 

 

Ya da;

 

To take a break 

To take a chance 

To take a look 

To take a rest 

To take a seat 

 

Şimdi de bazı basit cümleleri inceleyelim:

 

-Thanks so much.

Herhangi birisine teşekkür etmek istediğinizde bu cümleyi kullanabilirsiniz.

 

Thanks so much for the birthday.

Thanks so much for driving me home.
Thanks so much for cooking dinner. I really appreciate it.

Thanks so much. I really appreciate you cooking dinner.

 

 

-Excuse me.

 

Bir şey sormak ya da kibarca bir istekte bulunmak için cümlenize bu ifade ile başlayabilirsiniz:

 

Excuse me sir, you dropped your wallet.

Excuse me, do you know what time it is?

 

 

I’m sorry.

Bu ifade genellikle özür dilemek için kullanılır.

 

I’m sorry for being so late.

I’m sorry for the mess. I wasn’t expecting anyone today.
I’m really sorry I didn’t invite you to the party.

 

 

What do you think?

Tartıştığınız herhangi bir konu hakkında karşınızdakinin görüşlerini merak ediyorsanız bu cümleyi kurabilirsiniz:

I’m not sure if we should paint the room yellow or blue. What do you think?

 

 

-How does that sound?

Eğer karşınızdaki kişinin herhangi bir konuda fikrini almak istiyorsanız böyle bir soru kullanabilirsiniz:

We could have dinner at 6, and then go to a movie. How does that sound?

Let’s hire a band to play music, and Brent can photograph the event. How does that sound?

 

 

 

 

Formu doldur dil eğitimini %30 indirim ile tamamla!

Diğer Yazılar

SDM Dil Okullarının 30. Yılına Özel

Tüm dillerde net %30 indirim!

#30YIL

 Özel indirimin ile dil serüvenini başlatmak için hemen iletişime geç! Eğitim Danışmanın ile #30YIL kodunu paylaş ve tüm kurslarda geçerli net %30 indirim kazan!

veya