İngilizce öğrenirken hepimizin bilmesi gereken ilk kural ‘emek’ vermektir. İngilizce ancak emek ve zaman sarf edilerek öğrenilebilir. Unutmayalım ki, doğru öğrenme yöntemleri ile İngilizceyi -düzenli çalışma programını aksatmadan- rahatça öğrenebilirsiniz. Birinci ve en önemli kuralımızı bir kez daha tekrar ettikten sonra diğer yöntemlere şöyle bir göz atalım. İngilizce kursu ile hayatımıza giren gramer yapıları ve alıştırmalar, evde tekrar ettiğimiz ödevler, okuduğumuz kısa hikâyeler, arkadaşlarımızla birlikte oynadığımız kelime oyunları ve sürekli okumak, yazmak ve dinlemek! Dinlemek, yani duymak çok ama çok önemlidir. Eğer dinlediğinizi anlayamıyor ya da yabancılarla konuşamıyorsanız ne kadar çok dil bilgisi bildiğinizin pek de önemi yoktur. Ancak konuşulan dili dinler, izler ve kullanırsanız konuşabilir ve anlayabilirsiniz. Bu konuda can simitlerimizden biri de sinema filmleridir. Açıkçası, hem eğlenip hem de öğrenmek, hiç de fena bir fikir değil!
Gerçek İngilizce!
Gerçek İngilizce film diyaloglarında duyduklarımızdır, çünkü filmler gerçek hayatlardan esinlenerek kurgulanır. -Yani, filmlerde İngilizce konuşan insanlar her şeyi olduğu gibi ‘gerçekçi, yerel aksanlarla ve hızlı bir şekilde’ anlatırlar.-Dolayısıyla kullanılan dil, tamamen günlük konuşma dilidir. Yalın, sade ve neredeyse kuralsız! (Türkçede günlük konuşmaları düşünün.) Müthiş bir öğrenme yolu! Bununla birlikte İngilizce altyazılı film izlemek ‘görsel öğrenme biçimini’ de destekleyen bir yöntemdir. Ama hepsinden önemlisi eğlenceli olmasıdır. Eğer İngilizce kursu derslerine yeni başladıysanız bu diyalogları anlamak pek de kolay olmayacaktır. İngilizce altyazılı filmler bunun ilk adımıdır. Altyazılı diyaloglar, kelimelerin görsel olarak da akılda kalmasını ve kulağınızın İngilizce telaffuza alışmasını sağlar. İngilizce kurs eğitimlerinde daha ileri bir seviyeye geldiyseniz İngilizce altyazılı dizilerin yanı sıra sevdiğiniz tarzda -romantik komedi, korku, tarih ya da duygusal- Hollywood filmlerini izlemeniz size büyük katkı sağlayacaktır. Bu arada İngilizce altyazı seçeneğini de unutmayın! Böylece günlük hayatta kullanılan pek çok kelime ve cümle yapısını öğrenebilirsiniz.
Günlük dili öğrenmek
İngilizce kursu ya da İngilizce özel derslerde çoğu zaman geleneksel yöntemlerle öğreniriz. Bunun bir gereklilik olduğunu unutmadan -ve asla önemini yadsımadan- acaba kendimize birkaç eğlenceli alternatif yaratabilir miyiz? Elbette! Yorgun bir günün ardından, İngilizce ödevlerinin başına oturmanın en çekici yöntemi harika bir film izlemektir. Belki İngilizce ödevi yarım kalacaktır ama en azından İngilizce günlük dile dair pek çok kelime, o akşam, bir daha unutulmamak üzere hafızanıza yerleşecektir. Ve bu pratik asla evde, dört duvar arasında kalmaz. Çünkü herkes filmler hakkında konuşmak ister. Bu da evde yaptığınız pratiği İngilizce kurs arkadaşlarınızla sürdürebileceğiniz anlamına geliyor. Dün gece izlediğiniz filmi İngilizce olarak anlatmanıza kim engel olabilir ki!
Birkaç öneri…
İngilizce öğrenirken altyazılı filmlerin önemini anlattık. Şimdi İngilizceyi filmler aracılığıyla öğrenmek isteyenler için birkaç öneriye bakalım: Eğer İngilizce kurs eğitimine yeni başladıysanız daha önce izlediğiniz filmleri seçmekte fayda var. Filmin hikâyesini bildiğiniz için ağırlıklı olarak konuşmalara odaklanabilirsiniz. Türkçe altyazı kullanabilirsiniz çünkü Türkçe olarak okusanız bile, İngilizce olarak duymaya devam edeceksiniz. Başlangıç seviyesinde olanlar, daha iyi bir seviyeye gelene kadar Türkçe altyazıları takip edebilirler. -Böylece daha az anlamak yerine kendinize şans tanımaya devam edersiniz.- Yine de cesaretsiz olmayın ve mutlaka İngilizce altyazılı film tercihini de kullanın. Filmde doğal olarak konuşmalar çok hızlı ilerleyecektir. Karakterlerin konuştuklarını anlamakta zorlanıyorsanız genel fikri yakalamaya çalışın. Böylece filmden çok da kopmadan, İngilizce kelimeler duyacak ve bu da telaffuzunuzun gelişmesine katkıda bulunacaktır. İyi seyirler!