Neden olmasın? Bunu yapabilirsiniz, kesinlikle! İngilizce Ninjası olmak ve o zor cümlelerin üstesinden gelmek için birtakım özel yeteneklere ihtiyacınız yok. İhtiyacınız olan tek şey, çok çalışmak! (Ki, bu bile tek başına oldukça yeterli bir zorluk!) Fakat bu kaçınılmaz! Diyelim ki, Londra’da ya da bir başka şehirde, otobüste seyahat ediyorsunuz. Otobüsün içi dayanılmayacak kadar sıcak ve şanlı olduğunuz da söylenemez çünkü pencereye oldukça uzak bir yerdesiniz. Bu durumda, pencereye yakın olanlardan birine, “It’s scorching, isn’t it? Can you open the window a little bit?” diyorsunuz. Birkaç saniye bekliyorsunuz. Fakat hiçbir şey olmuyor. “Acaba neden pencereyi açmadı?” diye kendinize sorabilirsiniz. Belki sizi duymamıştır ya da sıcaktan rahatsız olmuyordur veya Facebook’ta geziniyordur ve siz, o sıcak otobüsün içinde ineceğiniz durağa kadar terlemeye devam edersiniz. Tam da durağa geldiğinizde sorunuzun cevabını bulursunuz, pencereyi açmamasının nedeni muhtemelen İngilizcenizi anlamamış olmasıdır. (Belki bir İngilizce Ninjası olsaydınız, sorunu üstün yeteneklerinizle çözebilirdiniz. Ama değilsiniz!) İşte bu bir iletişim hatasıdır ve günlük hayatta oldukça sık yaşanır. İngilizceyi iyi konuşsanız dahi, sorunsuz ve etkili bir İngilizce iletişiminin sağlanması asla garanti bir durum değildir. Etkili bir iletişim kurmak, konuşma (speaking) ve dinleme (listening) engellerini aşmak, belirli beceri ve teknikleri İngilizce kursu ile öğrenmekle mümkündür. Bu durumda, yapmanız gereken ilk seçenek en kısa süre İngilizce kursu ya da İngilizce özel ders almanızdır. Böylece ilk büyük adımı atarak, diğer yardımcı seçeneklere geçebilirsiniz.
Etkili iletişimi engelleyen bazı sorunlar nelerdir?
Kaygı:
Evet, İngilizce cümle yapısı farklıdır, kelimeler sınırlıdır ve tonlarca deyim ile ifade vardır. Çoğu zaman İngilizce konuşmaya cesaret edemeyiz çünkü karşımızdakilerin bize güleceği ya da hakkımızda korkunç düşüncelere sahip olacakları kaygısını taşırız. Ama bu hiç de böyle değildir. İnsanlar, birisinin kendi dillerini yeterli konuşamadığını fark ettiklerinde oldukça anlayışlı olabilirler. (Hepsi olmasa da birçoğu böyledir.) Ve genellikle sizi rahatlatmak ve daha kolay anlamanızı sağlamak için yavaş ve basit cümleler kurarlar. Şurası bir gerçek ki, her zorlu konuşmanın ardından, akıcı konuşmaya bir adım daha yaklaşmış olursunuz.
Kültürel farklılıklar:
Bazı kültürlerde konuşmalar yüksek sesle, hızlı ve direkt olarak yapılır. Bazılarında ise birtakım nezaket kuralları ön plandadır. Örneğin Japonya’da aynı soruyu tekrar, tekrar sormak hoş karşılanmaz. Sohbet ederken durmak ya da konuşmayı kesmek, yine kültürler arasında değişen bir faktördür. Çoğu Amerikalı bunun garip olduğunu düşünüp ve bu boşluğu doldurmak için bir şeyler söylemeye çalışırken, Danimarkalının bu durumu olağan karşılaması muhtemeldir. Unutmayın ki İngilizceyi öğrenirken kimi zaman farklı kültürlerden insanlarla bir araya geleceksiniz. Böyle bir anda sabırlı olun, beden dili ve göz teması ile konuşulanlar hakkında ipuçlarını edinmeye çalışın.
Peki, İngilizce iletişim yeteneklerinizi geliştirmek için neler yapabilirsiniz?
İyi bir iletişim için gerekli becerileri edinin ve uygulayın
İletişimi etkileyen potansiyel engellerin bazılarını bilmek, bunları aşmak için yapılacak stratejilerin planlanmasını kolaylaştırır.
İngilizce konuşan birisi ile yüz yüze gelene kadar beklemek yerine, bu etkinlikleri evde uygulayabilirsiniz.
-Yavaş ve düşünerek konuşun
İngilizce ya da bir başka yabancı dili konuşurken hatalar yapmak konusunda endişelenebilirsiniz. Bu nedenle hızlı konuşmak ya da aklınızdan geçenleri hemen söylemek, çok tutarlı olmayabilir. Bununla birlikte, ikinci bir dili öğrenmenin nedeni başkalarıyla konuşabilmektir. Diğer kişi ne dediğinizi anlamıyorsa, iletişim kopuk olur. Öyleyse bunu sağlamanın bir parça daha kolay yolunu deneyebilirsiniz. Örneğin, her gün ya da düzenli olarak ayna önünde (evde çok daha rahat bir egzersiz olabilir) daha yavaş konuşarak cümleler kurabilir ve pratik yapabilirsiniz. Eğer aklınıza kendi kendinize konuşacak bir konu gelmiyorsa rutin diyaloglardan başlayabilirsiniz. (Alış veriş yapmak, telefon faturasını ödemek ya da eczaneden bir ilaç almak gibi.) Bu şekilde İngilizce pratiği yapmak, insanlarla kuracağınız iletişim için sizi hazırlar. Her kelimeyi çekinmeden ve korkmadan söyleyin. Unutmayın ki karşınızdaki kişi de sizin gibi telaffuz hataları yapabilir ve bunun için sizi asla kınamaz!
Konumuzun başında günlük ya da rutin olarak kullanılan cümlelerin doğru olmasının ne kadar önemli olduğundan söz ettik. Aşağıdaki örnekleri, evdeki pratiklerinizde de kullanabilirsiniz.
İşte bazı örnekler:
Well, I don’t quite know what you call it here, but I think the word might be “hives.”
Ok, we can meet there this afternoon.
So, will you join us?
Let me think, you can turn left at the next set of lights.
I mean, some plants grow better in the shade.
I guess it is a valid point.
I come from a hot country, you know, so I find the cold rather harsh.
I will arrive late, like, 9 pm.
The point I want to make is that the people don’t have enough power.
Anyway, you should not leave your stuff unattended.
Özellikle anadili İngilizce olanlarla konuşurken bu kelimeleri ve cümleleri sıklıkla duyarsınız. Bu nedenle günlük konuşma pratikleri için bu cümlelerden yararlanabilirsiniz. İngilizce kursu Kağıthane ve Şişli’den kolayca ulaşabileceğiniz, bire bir dil eğitiminde lider SDM İngilizce Dil Okulu, Mecidiyeköy Metrobüs ile Osmanbey Metro duraklarının arasında, Şişli Camii’nin hemen karşısında yer almaktadır. Mecidiyeköy’den Taksim yönüne giderken Cevahir AVM sol tarafta kalacak şekilde geçildiğinde, 500 m sonra sol tarafta, kolayca bulabileceğiniz bir konumdadır. İngilizce kursu İstanbul – Şişli merkezli dil okulu, Taksim ve Mecidiyeköy tarafında metro, metrobüs ve otobüs ulaşımı ile şehrin her yerinden kolayca ulaşılabilir bir noktada İngilizce kursu eğitimlerine devam etmektedir.