Deyimler; kavramları ya da durumları farklı bir anlatımla, özel bir söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından başka anlamlara gelen sözcüklerden oluşan, kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümlelerdir. İngilizce dili de pek çok deyime sahiptir ve bu İngilizce deyimler içerdikleri kelimelerden çok farklı anlamlar taşırlar. Bunlardan biri de “Every dog has its day”dir. Bu makalede bu deyimin yanı sıra Amerika’da ki ilginç bir müzeden söz edeceğiz.
“A New Dog Museum for New York”
Bir Amerikan deyimi vardır: “Every dog has its day!” Türkçe olarak aşağı yukarı “Şans bir gün bize de güler!” anlamını taşıyan deyim, başarının, mutluluğun ya da şansın bir gün bizim de kapımızı çalacağı anlamına gelir.
İşte bir Amerikan müzesi bu deyimi köpekler için gerçekleşmiş durumda… American Kennel Club Museum of The Dog, 30 ay boyunca Missouri’deki sergisinin ardından gelecek ay New York’a geri dönüyor. Sergi 8 Şubat’a kadar açık olacak ve müze ziyaretçileri bu ilginç sergide kraliyet ve başkanlık köpeklerinin resimlerini görebilecek. Ayrıca 30 milyon yıl öncesine kadar uzanan fosilleri ve köpek tarihinin diğer kanıtlarını da izleyebilecekler. Eğer bu tarihlerde yolunuz Missouri’ye ya da New York’a düşerse bu ilginç sergi İngilizcenizi geliştirmenize de yardımcı olabilir. Hatta müzenin direktörü Alan Fausel ile sohbet edebilir ve onunla köpeklerin tarihi hakkında fikirlerinizi paylaşabilirsiniz.
Müzedeki ünlüler
Okumak, dinlemek ya da sohbet etmek İngilizcenizin gelişmesi için en önemli pratiklerden birkaçıdır. Ancak uzun ya da kısa süreli bir yurt dışı seyahati, İngilizce konuşma becerinize büyük katkı sağlayacaktır. Yurt dışı gezilerinizde pek çok aktivite yapabilirsiniz ki bunlardan biri de müze gezileridir. Ve eğer köpekler ilginizi çekiyorsa, American Kennel Club Museum of The Dog’daki yaklaşık 15.000 kitabın bulunduğu kütüphanede Bulldog cinsinden Terriesler’e kadar farklı türde köpekler hakkında bilgi ve belgeleri İngilizce okuyabilirsiniz.
Müzede dünyanın en küçük türlerinden biri olan Chihuahua için özel olarak tasarlanan bir köpek evinin yanı sıra “Lassie” ve “Beethoven” gibi köpek yıldızların film afişlerini görebilirsiniz. Müzenin koleksiyonunda ayrıca Sezar’ın ve İngiltere Kralı Edward VII tarafından sevilen bir Terrier’in resmi de var. Sergi bir zamanlar White House’da yaşamış ünlü köpeklerin resimlerine de sahip: Başkan George W. Bush’un Scottish Terrier’i “Barney” ve Başkan George H. W. Bush’un İngiliz cinsi köpeği “Millie”.
Millie’nin White House’ın önündeki resminin yanında Barbara Bush tarafından yazılmış mektubu görebilirsiniz. Mektupta İngilizce olarak şunlar yazılıdır: “Dogs have enriched our civilization, and woventhemselves into our hearts and families through the ages, and I am delighted to see them acknowledged.”
New York’un meşhur Grand Central Terminali’ne yakın olan yeni müzenin bu yıl 100.000’e yakın ziyaretçiyi ağırlaması umut ediliyor. Belki de, tıpkı Amerikalıların dediği gibi “Every dog has its day!” ya da şans bir gün size de güler ve bu ilginç müzeyi gezebilirsiniz.