ÜCRETSİZ WHATSAPP 
Yemekler hakkında 25 lezzetli İngilizce ifade
“O, hayır! Öğle yemeği öncesinde yine Instagram’ı açtım. Bu, büyük bir hata!”
Siz de hemen her gün aynı hataya düşüyor musunuz? Şöyle bir göz attığınız Instagram’da, arkadaşlarınızın paylaştığı devasa sandviçler, dumanı tüten nefis çorbalar ya da çikolatalı kurabiye fotoğrafları sizi de baştan çıkartıyor mu? Bu lezzetlere karşı koymak ne yazık ki çok zor! Üstelik sadece lezzetlere değil, yemek kültürünün sosyal hayatımızın ve sohbetlerimizin en popüler konularından birisi olmasına engel olmak da mümkün değil. Ve eğer siz de bu eğlenceli arkadaş toplantılarına ve İngilizce sohbetlere katılmak istiyorsanız, yemekler hakkında birçok farklı kelime ve ifadeleri bilmeniz gerekiyor ve tabii tatlarını da! Hepsi sadece bu da değil! En iyi İngilizce öğrenme metotlarından biri de şüphesiz yemek kültüründen yararlanmaktır. İşte bugün tam olarak menüde olan şey de bu!
Bu makalede yemekler hakkında İngilizce konuşmanıza yardımcı olacak 25 ifade yer alıyor. Böylece restoranlarda, yemekli toplantılarda ya da partilerde rahatça sohbet edebilir veya arkadaşlarınızın Instagram’da en son paylaştığı yemek post’larına harika İngilizce yorumlar yazabilirsiniz. Diğer yandan da kolay bir şekilde İngilizce kelimeler öğreneceksiniz.
Why Are Food Phrases Important for English Learners?
Bu soruya, bir başka soru ile cevap verebiliriz: İnsanlar neden sürekli yemekler hakkında konuşurlar? Bu, kolay bir cevap! Yemek her zaman evrenseldir çünkü herkes yemek yer! Bu kadar basit! Hepimiz lezzetli ve sağlıklı yiyeceklerle beslenmek ve kaliteli restoranlara gitmek ya da yerel ürünleri en doğru adreslerde tatmak isteriz. Sonuç olarak herkesin yemekler hakkında konuşmasında şaşılacak bir şey yok. Örneğin thedailymeal.com, gıda ile ilgili yayınlarında daha sağlıklı beslenmeniz için pek çok öneri ve iddialarda bulunuyor. huffingtonpost.com’da ise ödüllü şef Marcus Samuelsson, yiyeceklerin kültürler arasında nasıl etkileşim içinde olduğunu anlatıyor. Ve seyahatler! Gurme gezilerinde sadece uçsuz bucaksız dağ, orman ve tarlalar ya da doğanın tadını çıkarmakla kalmazsınız, sizi bekleyen yeni ve heyecan verici yemek maceraları da vardır.
Yemek kültürü, yeni insanlarla tanışmak ve arkadaşlık kurmak için en popüler yollardan biridir. İnsanlar sosyal medyada herhangi bir yemekle ilgili bir paylaşım yaptığında tariflerle ilgili tartışmaların sonsuza kadar devam edeceğinden emin olabilirsiniz. (İşte bizi ilgilendiren de sohbetlerin İngilizce eğitimize katkısı…)
What’s this all mean for English learners?
Peki, bir İngilizce öğrencisi için tüm bunların anlamı nedir?
Konuşma pratiklerinde ustalaşmak için yemek oldukça önemli ve bir o kadar da eğlenceli bir konudur. Böylece içinde pek çok yemek kelimesi geçen sohbetlerde ana dili İngilizce olanlarla konuşma fırsatının yanı sıra yeni ve farklı yemek ve mutfak kültürlerini de keşfedebilirsiniz.
25 Words and Phrases to Add to Your Food Vocabulary
Yeni sohbetlere hazır mısınız? Henüz hazır değilseniz bile, bu makalede bulunan yemek sözcüklerini ve cümleleri öğrendikten sonra kesinlikle kendinizi hazır hissedeceksiniz. İşte en lezzetli kelimelerle başlıyoruz!
How’s It Taste?
Beyond “Delicious”
“Delicious” kelimesinin yemek tariflerinde ne kadar fazla kullanıldığını fark ettiniz mi? Bu kelimeyi çok sık kullanmanız sıkıcı olabilir. Öyleyse lezzetten söz etmek için başka yollar bulalım, olur mu?
1. Tastes great!
Şu anda çok leziz bir pizza siparişi verdiniz. Bu durumu nasıl ifade edersiniz?
I’m so glad I ordered this pizza-it tastes great!
2. Really good!
İşte “delicious” yerine kullanabileceğiniz başka bir ifade:
Have you tried the chocolate cake? It’s really good!
3. Wow, [this food] is amazing!
Bir şeyin beklediğinizden daha lezzetli olduğunu düşünüyorsanız, bu durumu ifade etmek için “wow” kelimesini kullanabilirsiniz.
Wow, this pasta salad is amazing!
4. Yummy
Sadece “nefis!” demek, bazen yemek hakkında pek çok şey söylemek demektir.
This cheesecake is really yummy. I’m going for another slice.
5. Flavorful
“Flavorful”, tadı ve kokusu nefis olan bir yiyeceği tanımlamak için harika bir ifadedir.
I love how flavorful this soup is with all the fresh herbs and vegetables in it.
6. Mouth-watering
Bu, çok lezzetli bir yemeği tarif etmek için kullanılan müthiş bir tanımdır.
His mom makes such mouth-watering cakes that I just can’t wait to go over to his house tonight.
7. This [food] is too [flavor] for me/for my taste.
Bazen bazı tatlardan hoşlanmayabilirsiniz ya da sizin damak zevkinize uymayabilir. Böyle durumlarda aşağıdaki gibi bir ifade kullanabilirsiniz.
This cake is so moist! It’s just too sweet for my taste.
8. It could use a little more/less…
Yemeklerin daha iyi bir tada sahip olması için bazı önerilerde bulunabilirsiniz.
This chicken is too spicy. It could use a little less chili sauce.
9. This tastes different. I think I prefer [something else].
Tercihlerinizi belirtebilirsiniz:
This tiramisu tastes different. I think I prefer the chocolate cake.
What’s Your Diet?
10. Vegetarian
Bir vejetaryenseniz eğer, diyetiniz sadece sebze, meyve, fındık ve benzeri et içermeyen öğelerden oluşacaktır:
I’ve been a vegetarian for a year and I don’t even miss eating meat at all.
11. Trying to lose weight
Kilo vermeye çalışıyorsanız eğer, bu zayıflamak istediğinizi gösterir:
I usually just have a salad for lunch because I’m trying to lose weight.
12. Low-carb diet
Düşük karbonhidratlı bir diyet, ekmek, krep ve kurabiyeler gibi gıdaları tüketmeyi içerir.
That strawberry muffin looks tempting, but I’m on a low-carb diet.
13. A balanced diet
Çoğu kişi tahıl, sebze, meyve, süt ve et gibi ana gıda grupları ile dengeli beslenir:
To stay healthy, I go to the gym, cycle to work and eat a balanced diet.
What Do You Usually Eat?
İnsanların birbirlerine sordukları en yaygın sorulardan biri de budur ve sorunun cevaplarını duymak her zaman oldukça ilginçtir. Bu ifadelere ve sorulara birlikte göz atalım:
14. Fast food
When I’m busy with school, I usually end up eating fast food.
15. Home-cooked meal
Whenever I get home early from work, I make myself a nice home-cooked meal.
16. One-pot meal
If I’m too tired to cook, I just make a quick and easy one-pot meal.
17. Dessert
My grandma makes amazing cookies, cakes and pies. I always look forward to dessert when I go to her house.
18. To have a sweet tooth
I’ll admit I have a sweet tooth because I can never say no to cakes, pastries and ice cream.
19. To eat healthy
No matter how busy I am, I try to eat healthy and exercise every day.
How Do You Like Your Chicken?
20. Fried or deep-fried
I can’t think of anything I like better than fried chicken, can you?
21. Grilled
I think I’ll invite my friends over for some grilled chicken this weekend.
22. Crunchy
That fried chicken I had for lunch was so crunchy and yummy I just can’t stop thinking about it.
How Do You Like Your Eggs?
23. Scrambled
I usually make scrambled eggs for breakfast because they’re so easy.
24. Poached
I’ve never had a poached egg but I’d sure like to try it.
25. Sunny-side up
The only way my son will eat eggs is if I make them sunny-side up. He likes to see the yellow yolk!
Yemek ve mutfak kültürünün harika bir İngilizce pratik olduğunu da asla unutmayın! Aşağıdaki linki tıklayarak hem yeni lezzetler öğrenebilir hem de en iyi İngilizce öğrenme yönteminden yararlanabilirsiniz.
http://www.letstalkaboutfood.com/
