İngilizce öğrenmenin en temel yollarından biri de dil bilgisi hakkında iyi bir eğitim almaktır. İngilizce gramer yapıları en basitten karmaşığına dil eğitiminizin önemli bir zamanını kapsar. Yabancı dillerde İngilizce gramer yapıları çok kolay olmasa da, çok da zor değildir. Her şeyden önce iyi bir eğitime ihtiyacınız vardır. Bununla birlikte mutlaka pratik yapmalı, sıkça İngilizce okumalı ve dinlemelisiniz.
Bu makalede İngilizce öğrencilerinin sıklıkla birbirine karıştırdığı “Simple past” ile “Present perfect” üzerinde duracağız. Böylece sizinle birlikte İngilizce kursunuzda işlediğiniz bu iki tens konusunu da bir kez daha tekrar etmiş olacağız.
Basit bir örnekle başlayalım. Aşağıdaki iki cümle arasındaki farkı söyleyebilir misiniz?
Sentence one: I saw the movie.
Sentence two: I have seen the movie.
Birinci cümlede simple past tense’i; ikinci cümlede ise present perfect tense’i kullandık. Her iki cümlede de geçmişte başlayıp biten bir olaydan söz ediliyor.
“I saw the movie” cümlesi filmi, geçmişte belirli bir zamanda gördüğünüzü ileri sürüyor.
“I saw the movie” cümlesi ise filmi, geçmişte belirli olmayan bir zamanda gördüğünüzü ileri sürüyor.
İngilizce gramer yapıları belirli bir zamanda gerçekleşen ve biten bir eylemler hakkında simple past’ı kullanır. Örneğin, “I went out with my friends last night.” Bu cümlede zaman zarfı “last night” kelimeleridir. Aslında cümlede “last night”, gerekli değildir ama olayın belirli bir zamanda gerçekleştiğine açıklık getirir.
Bu kolay kısım. Şimdi Present Perfect hakkında konuşalım. Present perfect yapıyı, “have” ve “has” ile fiilin geçmiş zaman formunu ekleyerek siz yaratırsınız.
“I have graduated from college.” gibi.
Present perfect, İngilizce öğrencileri tarafından sürekli karıştırılır çünkü geçmiş zamanda biten olaylara referans verir. Bu tense daha çok geçmişte yaşanan olayın önemini vurgulamak için kullanır. “I have graduated from college,” cümlesinde, geçmişte yaşanan bir etkinliğin şimdiki etkisi vurgulanır – “graduation”. İnsanlar için mezun olmak önemlidir, ne zaman mezun oldukları değil!
Bir cümlenin present perfect tense olabilmesi için dört yaygın durum daha vardır:
İlk olarak, tekrarlanan bir eylemi ifade edebilir. Bir eylem geçmişte birden çok kez gerçekleştiğinde, present perfect tensi kullanabilirsiniz. Örneğin, “I have seen the movie three times”.
İkinci olarak, present perfect tens’i “for” ve “since” kelimeleriyle birlikte kullanırız. “For” ve “since” bir aktivitenin süresini anlatan zarflardır. “How long?” sorusuna cevap verirler. Örneğin, “I have studied English for a long time”.
Üçüncüsü, olumsuz zarf “never” present perfect gerektirir. “I have never been to France.” Şeklinde bir cümle kurabilirsiniz ama “I did never go to France.” şeklinde bir cümle kuramazsınız.
Sonuç olarak present perfect ile bir soru sorduğunuzda “ever” kelimesini kullanın, “Have you ever won the lottery?” Amerikan Rock grubu Creedence Clearwater Revival’a ait aşağıdaki present perfect tens cümlelere bir göz atın:
I wanna know have you ever seen the rain?
I wanna know have you ever seen the rain
Coming down on a sunny day?
Bununla birlikte bazı durumlarda, present perfect sorusundan “have” kelimesini çıkartabilirsiniz. 1989 yapımı Batman filminde Joker’i oynayan aktör Jack Nicholson’ın aşağıdaki cümlesi gibi… Joker kurbanlarına sıra dışı bir soru sorar:
Tell me something, my friend. You ever danced with the devil in the pale moonlight?
Present perfect’i daha iyi öğrenmenin bir diğer yolu da, bir arkadaşınıza İngilizce sorular sormaktır.
“Have you ever flown in an airplane?” ya da “Have you ever seen the Grand Canyon?” gibi.
Ya da sıradan sorular yerine İngilizce gramer yapıları kullanarak çok daha şiirsel bir soru sorabilirsiniz:
“Have you ever seen the rain coming down on a sunny day?”
