İngilizce, tıpkı diğerlerinde olduğu pek çok deyimin kullanıldığı bir dildir. Deyimler, ifadeler ve benzeri kelime ve cümleler, yeni bir dili öğrenmenin odak noktalarıdır. Bunun temel nedeni, bu tür kelime ve kelime gruplarının halk arasında sıklıkla kullanılmasıdır. Ve eğer halk dilini, diğer bir deyişle sokak dilini öğrendiyseniz eğer, İngilizcenin büyük bir bölümünü çözmüşsünüz demektir. İngilizce deyimleri öğrenmek gramer kadar zor değildir ancak başlı başına üzerine çalışılması gereken ana bir konudur. İngilizcede kullanılan onlarca deyim olduğu düşünüldüğünde, bu kelime gruplarına zaman ayırmanız gerektiği aşikârdır. Bununla birlikte İngilizce deyimleri ve ifadeleri öğrenmek için birçok farklı yöntem takip edebilir, İngilizce kursu öğretmeninizle birlikte çalışabilir ve egzersizler yapabilirsiniz.
Bu makalede İngilizcede sıklıkla kullanılan bir deyim hakkında konuşacağız. Binlerce yıl önce kullanılan bu ifade günümüzde de güncelliğini koruyor. “Soap” kelimesinden söz ediyoruz.
İngilizcede bir ifade: Soap Opera
İngilizce “soap” kelimesinin ne anlama geldiğini hepimiz biliyor. Türkçede “sabun” olarak kullanılan kelimenin geçmişi antik çağlara kadar uzanıyor. Tarih uzmanları bir Babil kil tabletinde sabun yapımı için talimatlar bulunduğu söylemektedir. Bununla birlikte antik Mısır, Çin ve Roma kültürlerinde de sabunun kullanıldığı bilinmektedir. Bugün sıvı olanından oda kokularına kadar temizlikte kullanılan birçok farklı türde üretilen “soap” var. Şurası bir gerçek ki, bu tür ürünler için onlarca farklı reklam filmi çekiliyor ve aslında çok popüler bir eğlence biçimi olan “soap opera” tanımına isim veren de bu reklam bağlantılarından başkası değil!
İngilizce bir ifade olan “Soap Opera” ve tabii diğerlerinin gerçek anlamlarının dışında kullanıldığını biliyor olmalısınız. Bu tür deyim ya da ifadelerin temel özelliği aslında budur. İngilizce ya da diğer dillerde kullanılan deyim ya da ifadeler, birebir olarak kelime anlamlarını karşılamaz. Tıpkı “Soap Opera” da olduğu gibi… Şimdi bu ifadenin nasıl ortaya çıktığına kısaca bakalım…
Birçok kültürün kendine ait “soap” çeşidi olduğu gibi, insan ilişkileriyle ilgili karmaşık öyküler içeren “pembe dizileri” ya da “soap opera”ları da vardır.
Yıllar önce ABD’de, sabun yapımı şirketleri tarafından yayımlanan ilk reklamların hedef kitlesi çoktan belirlenmişti: “Housewives!” Bu tür reklamlar ev işlerini yaparken televizyon izleyen kadınları hedef alıyordu. İşte bir örnek:
“Put new Duz in your washing machine. Finest duds (clothes) you’ve ever seen. Bigger news now when you sing, D-U-Z does everything.The new Duz brings you ‘The Guiding Light’ created by Irma Phillips.”
Böylece “soap opera” ifadesinin ilk kelimesi olan “soap” ortaya çıkmış oldu. Peki, “opera” kelimesinin kaynağı neydi?
Soap opera’lardaki hikâyeler genellikle yüksek dramlar üzerine kurgulanıyordu. Karakterlerin başlarından geçenlerin gerçek hayatta olması pek de mümkün değildi. Diğer bir deyişle, genellikle dramatik öyküler üzerine kurgulanan soap opera pek de gerçekçi değildi. Bir tür “sabun köpüğü” ya da”pembe dizi” gibi! Fakat izleyici kitlesinin bu durumu umursadığı pek söylenemezdi ki bu günümüzde de hala böyle…
Soap Operas ya da pembe diziler
İster dram isterse komedi olsun bu tür dizilerin çok uzun yıllar süren örnekleri oldukça fazladır. Bununla birlikte hemen altını çizmekte fayda var, İngilizce deyimleri öğrenmek için en ideal programların bu tür soap opera’lar olduğu da bilinen bir gerçektir. Bir yandan eğlenirken diğer yandan onlarca İngilizce kelime öğreneceğiniz kesin… Fakat yine de soap opera’ların bağımlılık yaptığını belirtmemiz de fayda var. Bu tür dizilerde dramatik konular genellikle açık uçludur ve her bölüm bir sonrakini, sonrakini ve sonrakini izlemenize neden olur.
“Tune in next week!”
Sonuçta elinize geçen eğer İngilizce kelime dağarcınızı geliştirmeyi başaramadıysanız sabun köpüğünden başkası değildir. Yine de tek bir İngilizce kelime öğrenmek için dahi en eğlenceli yöntemlerden birini bulduğunuz kesindir.