Hepimizin yabancı dil öğrenmek için farklı nedenleri var; belki İngiliz, İspanyol, Fransız ya da İtalyan arkadaşlarımızla daha uzun ve keyifli sohbetler yapmak istiyoruz ya da yeni ve zor bir iş kariyeri için yelken açmaya karar verdik… Bir olasılık da Londra’ya, Barselona’ya, Paris’e ya da belki de Roma’ya taşınmayı düşünüyoruz. Bunlara ek olarak şüphesiz en gerçekçi neden, birkaç ay sonra gireceğimiz yabancı dil sınavıdır. Bununla birlikte nedeni her ne olursa olsun, İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Çince ya da diğer yabancı dilleri öğrenmek, yüzyılımızın olmazsa olmaz kuralıdır hatta yaşam şeklidir. Peki, hangi yabancı dili öğrenmemiz gerekiyor ya da bu önemli soruya nasıl cevap bulabiliriz?
Which foreign language to learn…
Yeni bir yabancı dil için kolay bir yolu takip edebilirsiniz ki bu, hem daha hızlı hem de hedefi 12’den vurmak gibi bir şey olacaktır. Bu yeni dil kesinlikle İspanyolcadır! (Özellikle İngilizce konuşanlar için!) Bununla birlikte hepimiz yeni bir yabancı dil öğrenmenin kolay olmadığını biliyoruz. Yine de eski bir Atasözünü unutmamak gerekiyor: “Başlamak, işin yarısıdır!” Bu düşünce, özellikle ilk kez yabancı bir dil öğreniyorsak, oldukça motive edici olacaktır. Aslında önemli olan -ya da olabiliyorsa eğer- anadilinizden çok farklı olmayan bir dil seçmektir. Ve eğer İngilizce biliyorsanız İspanyolca kursu, kısa sürede yeni yabancı diliniz olmaya adaydır. Şimdi bu konu üzerinde biraz daha detaylı konuşalım.
Spanish – İspanyolca
Ünlü yazar Miguel de Cevantes Saavedra’nın dili, dünyada son derece popülerdir. İspanyol romancı, şair ve oyun yazarı olan Cervantes -sizin de bildiğiniz gibi- modern Avrupa’nın ilk romanı olarak kabul edilen Don Kişot’un yazarıdır. Batı klasikleri arasında bugüne kadar yazılmış en iyi kurgusal eserlerden biri olarak kabul edilen bu romanı, kendi dilinde okumak, epey heyecan verici bir duygu olsa gerek. İspanyolcanın en çok konuşulan diller sıralamasında ikinci basamakta yer almasında muhtemelen Cervantes’in de payı vardır. Bu ve diğer tüm nedenler, rahatlıkla, İspanyolcanın ikinci yabancı diliniz olmasını sağlayabilir. Ayrıca, eğer okulunuzda İspanyolca dersi almadıysanız hiç üzülmeyin çünkü gezegende en çok konuşulan ikinci dili bilen birilerini bulmak hiç de zor değil! Bu, pratik yapmanız için de son derece elverişlidir ki İspanyolca kursu ve kurs ortamı da gelişiminize yoğun bir katkı sağlayacaktır.
Diyebiliriz ki, İspanyolca çok basit bir telaffuz sistemine sahiptir. Aksanınıza bağlı olarak, İngilizce 14 ile 21 sesli harf arasındadır, ancak İspanyolca sadece beş tanesine sahiptir. Ünsüzler genellikle her kelimede aynı şekilde telaffuz edilir ve bir değişiklik olduğunda, nasıl söyleyeceğinize yardımcı olacak mantıklı bir kural vardır. Gramer kalıpları değişiklik gösterdiğinde yazılı vurgu işaretleri size yardımcı olacaktır. Bu da, İspanyolcada yazılmış bir kelimeyi gördüğünüzde -ne kadar karmaşık olursa olsun- onu kelime parçacıklarına ayırarak, nasıl söyleyeceğinizi anlamanız demektir.
Bu arada, İspanyolcanın Latin kökenleri sayesinde, parmaklarınızın ucundaki kelime hazinesini de kullanabilirsiniz.
Nation = nación, music = música, flower = flor ya da İspanyolcadan ödünç alınan İngilizce sözcükler – email, catering, fútbol- gibi…
Elbette tüm bunlar, İspanyolca öğrenmenin zorlukları olmadığı anlamına gelmez. İspanyolcada dil bilgisinin pek çok kuralı İngilizceden çok farklıdır. Yine de, bu zorlukların üstesinden gelinebilir. İspanyolca konuşarak bir “Tapas” siparişi vermek, uzun bir İspanyolca kursu dönemi için en güzel ödüllerden biri olacaktır.
İkinci güzel ödül ise, İspanyolcanın İtalyanca, Portekizce ve Fransızcayı düşündüğünüzden çok daha kısa süre içerisinde öğrenmenize olanak tanımasıdır. Dilbilimsel olarak birbirilerine oldukça yakın olan bu diller, dünya çapında çok sayıda kişi tarafından kullanılmaktadır.
