Afraid of thunderstorms?
Like to dance in the rain?
Find lightning beautiful?
Her yıl, yağmur, kar ya da dolu fırtınaları, kış mevsimlerinde sıklıkla karşılaştığımız hava durumlarıdır. Bu nedenle çoğumuz hava durumunu İnternet, telefon ya da TV kanallarındaki raporlarla takip ediyoruz. Hava durumu hakkında İngilizce sözcük ve ifadeler, şu an ya da bir iki saat içerisinde neler olacağını- öğrenmek, ofise, alış verişe veya herhangi bir yere giderken hepimiz için önem taşıyor. -Yağmurlu bir günde kim şemsiyesiz sokağa çıkmak ister ki?- Belki de gün içerisinde birbirimize en çok şu soruyu soruyoruz: What’s the weather like in your city today?
Bu makalemizde “sunny days”, “stormy days” ve diğer hava durumu terimlerini ve bu terimleri nasıl kullanacağımızdan söz edeceğiz. Ama önce hepimizin hava durumu ile neden bu kadar ilgili olduğuna birlikte göz atalım:
Why Learn to Talk About the Weather in English?
İnsanların hava durumu hakkında konuşmayı sevdiklerini hiç fark ettiniz mi? Herhangi bir markette ya da bir toplantıda karşılaştığımız arkadaşlarımız, dostlarımız hatta bazen hiç tanımadığımız insanlarla dahi hava durumu hakkında konuşuruz. Bir diğer deyişle, havanın soğuk ya da sıcak olması, her zaman en popüler sohbet konularından biridir. Çünkü yağmurlu ya da güneşli bir hava planlarımızı direkt olarak etkiler.
Bu tür sohbetlere katılabilmek için hava durumu hakkında İngilizce kelime dağarcığı ve ifadelere sahip olmanız gerekir. Bununla birlikte havanın yağışlı mı yoksa sisli mi olduğu bilmek güvenliğiniz için de çok önemlidir. Özellikle kendi aracınızı kullanıyorsanız! Bir ş toplantısı için şehir dışına çıktınız ve küçük bir restoranda yemek yiyorsunuz. Garsonun size, “Be careful of that fog when you go over the bridge…” şeklinde bilgi vermesi, gerçekten çok önemlidir. Eğer “fog” sözcüğünün anlamını biliyorsanız, bu bilgi için garsona minnettar kalacaksınız.
Hava durumunu tanımlamak için kullanabileceğiniz pek çok sıfat var. Bazıları anlam açısından çok benzer –hot and warm– ve hatırlanması daha kolay, bazılarını ise birbirinden ayırt etmek biraz zor –rainy and sunny gibi.- İşte bu nedenle, terimleri öğrenmenin yanı sıra cümle içerisinde nasıl kullanıldıklarını da bilmeniz gerekiyor.
Hot / Warm
Havanın ne kadar sıcak olduğuna dair şöyle cümleler kurabiliriz:
When the weather is warm, I prefer light clothing like t-shirts.
Today is so hot that I’ve been sitting under the fan all day.
Cold / Cool
Soğuk hava hakkında şöyle cümleler kurabiliriz:
On cool days like today, you should be fine with a light jacket.
Don’t forget your coat; it’s cold outside.
Sunny / Rainy
Güneşli ya da bunun tam tersi olan yağmurlu havadan şöyle söz edebiliriz:
On sunny days, I like to take the kids to the beach.
Rainy days are the best time to stay home and read a book.
Clear / Cloudy
A clear day; soğuk ya da yağmur belirtisi olmayan, parlak bir gökyüzüdür. Bununla birlikte a cloudy day; bulutlu ya da az güneşli bir hava anlamına gelir.
Isn’t it great that we’re having such clear days this week?
It looks cloudy; you should bring an umbrella in case it rains.
Dry / Humid
Hava kuru olduğunda -dry- yağmur ya da nem yoktur. Ancak nemli olduğunda –humid-, çok miktarda su buharı oluşmuş demektir. Nemli havalar –Humidweather- genellikle terlememize neden olur.
Bush fires are common around here when the weather is dry.
The weather’s been so humid lately it’s impossible to go outside without breaking a sweat.
Foggy / Misty
Bu iki sıfat, puslu koşulları ifade eder. Foggy (sisli), yeryüzüne daha yakın bir alanda oluşan bir durumdur. Misty (dumanlı) ise genellikle tepelerde ya da dağların doruklarında oluşur.
Be sure to turn on your headlights when driving through foggy areas.
It’s misty up in the mountains in the mornings.
Gusty / Windy
Bu sıfatlar rüzgârı açıklar. “Gusty” aniden çıkan, kısa süreli rüzgârları ifade ederken, “Windy” daha güçlü rüzgârlara verilen isimdir.
It’s been gusty all afternoon and my umbrella was blown away.
As we were walking along the beach, it started to get windy.
Thunder / Lightning
Fırtınalara atıfta bulunmak için bu iki isim sıkça birlikte kullanılır. Gök gürültüsü –Thunder- genellikle gökyüzünde yıldırım çakmasını izleyen gürültülü bir sestir.
Whenever there’s thunder and lightning, my dog rushes into the house in fear.
İşte hava durumu hakkında konuşmanıza yardımcı olacak bazı İngilizce sorular ve ifadeler:
How’s the weather? / What’s it like out there?
What’s the temperature like (out there)?
It’s around 40°.
It’s really (hot/cold/warm/cool).
What’s the weather forecast?
What a [beautiful] day!
It’s [warm and sunny] outside.
It’s warm and windy outside.
Blue skies
There’s nothing but blue skies outside.
We couldn’t ask for [better] weather.
We couldn’t ask for nicer weather this week!
This is the (best/worst) weather we’ve had all [season/week/year]!
This is the most beautiful weather we’ve had all week!
This is the worst weather we’ve had all spring!
[Awful] weather, isn’t it?
Nasty weather today, isn’t it?
It’s [boiling] hot!
It’s [freezing] outside!
I can’t believe this [weather]!
It’s raining cats and dogs!
It looks like [rain].
[A storm] seems to be [coming/heading] this way.
Heavy rain seems to be heading this way.
The weather will be warming up soon.
The weather will be cooling down soon.
It’s expected to be [hotter] than last year.